Beşimiz Paw Patrol seyrediyoruz.

80lerden bildiğim Sesame Street yokmuş artık. 🤷🏻‍♂️. Sevdimde. Motorsikletler var. Gemiler var. Denizaltı var. Hoş.
Ana baba dışarı çıkıp, bebekleri bize emanet cesareti gösterdiler.
Prenses kucağımda bana gülümsüyerek biberonda birşeyler içiyordu. Aniden durdu. Ciddileşti 1-2 dakika ve sonra tekrar aynı gülümseme.
‘Aman Mey bu kız galiba 💩’tı’ dedim. ‘Hadi annesi gelmeden değiştirelim altını’.
Prens’e ‘biz biraz meşguluz, sen lütfen Oakley’e mukayet ol’ dedik.
Neyse. Başladık alt değişim operasyonuna. Wow. Bezler biraz değişik. Bir türlü bağlama kulaklarını bulamıyoruz. Kız kızmaya başladı, bırakın beni serbest sinyali veriyor.
Aniden arkadan gür bir ses: ‘Grandpa Nick, you should put the other side up and use the stickers’ dedi. Wow. Doğru. Arkasından ‘if you need help, just ask. I am right here!’ Neyseki Türkçe bilmiyor, ettiğim ‘teşekkürleri’ anlayıp anasına yetiştiremez.

Leave a Reply